Avusturya’da bugün yürürlüğe giren yasayla, 18 yaşından büyük herkesin Covid-19 aşısı yaptırması zorunlu hale getirildi.
Daha önce bazı ülkeler tıp çalışanları ve yaşlılar için Aşı Zorunluluğu getirmişti, ancak bunu yetişkin nüfusun geneline yayan ilk ülke Avusturya oldu.
Başkent Viyana’nın güneyinde yaşayan seramik sanatçısı Lou Moser ve eşi Covid-19 aşısı olmadı. Ülkedeki yeni aşı yasasına karşılar. Moser, aşının kişisel bir tercih olması gerektiğini söylüyor.
“Ben Covid-19 geçirdim. Yeterli antikorum varken aşı olmayı anlamsız buluyorum” diyor.
“Bu nedenle aşı olmamayı tercih ettim. Vücuduma ne gireceğini söylemek herhangi bir makamın işi değil”
“Aşıların pandemiyi gerçekten durduramadığı görüldü. İnsanlar aşılanmaya devam ediyor ve yine de Covid-19 geçiriyorlar. Belki o kadar ağır değil ama yine de geçiriyorlar.”
Aşı olmayı reddedenlere 600 ila 3600 euro para cezası verilebilecek. Tıbbi nedenlerle aşı olamayanlar ve hamileler ise muaf tutulacak.
Avusturya nüfusunun %72’si aşılandı. Viyana’daki St. Stephan Katedrali’de bulunan bir aşı merkezinde Carlos üçüncü doz aşısını oluyor. Kolay bir karar olduğunu söylüyor.
“Aşılanmak istedim çünkü ailemi ve tanıdığım insanları korumak istedim. Seyahat etmek istedim ve üçüncü doz aşıyı olduğunuzda bu daha kolay oluyor”
Ancak aşı zorunluluğuna güçlü bir direniş hala devam ediyor. Aşırı sağcı, aşı karşıtı Özgürlük Partisi, yasayı mahkemeye taşıyacaklarını belirtti. Partinin lideri Herbet Kickl, yasanın “Avusturya’da totaliterliğin önünü açtığını” savunuyor.
Birçok yasa karşıtı sokaklara çıktı. Toplumun birçok farklı kesiminden eylemciler, aşı zorunluluğuna ve Covid kısıtlamalarına karşı haftalarca protesto eylemleri yaptı.
Cumartesi günü Viyana’da yapılan eylemde bir kadın bana aşı yaptırmaktan memnun olduğunu ama zorunlu aşıya karşı çıktığını söylüyor. Arkasındaki podyumda, bir aşı karşıtı kalabalığa Covid-19 aşısının “tarihteki en büyük soykırım” olduğunu anlatıyor.